TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI

Anlamla İlgili Edebi Sanatlar

Anlamla İlgili Edebi Sanatlar

a.Tezat (Zıtlık, karşıtlık)

b.Tenasüp (Uygunluk)

c.Mübalağa (Abartma)

d.Tecahül Arif (Bilmezlikten Gelme)

e.Hüsn-i Talil (Güzel nedene bağlama)

f.Tevriye (Çok anlamlılık)

 g.İstifham (Soru sorma)

h.Telmih (Hatırlatma)

ı.İrsal-i Mesel (Atasözü söyleme)

 j.Rücu (Geri Dönüş)

k.Sehl-i Mümteni

l.Tekrir (Yinelemek)

m.Tecrit (Ayırma)

n.Tedric (Dereceleme)

o.Leff-ü Neşr (Sıralama)

  a.Tezat (Zıtlık-Karşıtlık)

Birbirine karşıt oluşturacak iki sözcüğün bir arada kullanılmasıdır. Bir varlığın hem olumlu hem olumsuz yönünü, karşıtlık oluşturacak özelliğini söyleme sanatıdır.

   Örn: Neden böyle düşman görünürsünüz

            Yıllar yılı dost bildiğim aynalar.   Hem gülerim hem ağlarım hemde giderim. Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık.

         b. Tenasüp (uygunluk)

Aralarında ilgi bulunan kavramların bir arada kullanılmasına Tenasüp denir                                                                                                                                                               Örn: Aşk derdiyle hoşem el çok ilacımdan   tabip                                                                                        
Kılma derman  kim helakım zehr-i dermanımdadır.

      Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi.

       Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi.

      Artık demir almak günü gelmişse zamandan

    Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

         

 c.Mübalağa (Abartma)

Bir sözün etkisini artırmak için bir şeyi olduğundan daha büyük ya da daha küçük göstermeye mübalağa denir.

         Örn: Gözüm yaşından alem sele gitti.

                 Ağlamaktan sel oluşmaz.

                 Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.

                 Of çekmekle dağ yıkılmaz.

                 Sekizimiz odun çeker

                Dokuzumuz ateş yakar

               Kan kaldırmış başın bakar

              Kırk gün oldu, kaynatırım kaynamaz.

   

              Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer.

             O ne müthiş tipidir, savrulur enkaz-ı beşer.

                                       Abartma yapılmıştır.

d.Tecahül Arif (Bilmezlikten Gelme)

Herkes tarafından bilinen bir gerçeği bilmiyormuş gibi söylemeye Tecahül Arif denir.

       Örn: Geç farkettim taşın sert olduğunu

                 Su insanı boğar, ateş yakarmış

     Şair suyun insanı boğduğunu ateşin yaktığını zaten biliyor. Ama bilmiyor gibi davranmıştır.

                Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

Suların yanmayacağını şairde biliyor aslında.

        Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

        Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?

        Ya gözler altındaki mor halkalar   

         Neden böyle düşman görünürsünüz                     

Şakaklardaki kardan kastı saçların beyazlaması olduğunu şair biliyor aslında yüzünün kırışmasının da farkında ama bilmiyormuş gibi yapıyor.

        Bulutlar mı geçiyor başımın üstünden

        Ben mi gidiyorum bulutların altından.

Bulutların hareket ettiğini biliyor aslında.

          Aynalar söyleyin bana, kimim ben ?

Kim olduğunu biliyor ama bilmiyormuş gibi davranıyor.

    e. Hüsn-i Talil (Güzel nedene bağlama)

Anlatımı  daha etkili, güzel kılmak için herkesin bildiği bir gerçeği bir yana bırakarak gerçek nedenin dışında hoşa gidecek şekilde başka bir nedene (güzel şeye) bağlamaya Hüsn-i Talil denir.

         Örn: Sen geldin diye ey yar

                  Ortalık yeşerdi bir anda

Her tarafın yeşile bürünmesi ağaçların, otların, kırların yeşermesi sevginin gelmesine bağlanmış.

     Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca

      Yol almış hayatın ufuklarınca

      O hızla dağları Ferhat yarınca

       Başlamış akmaya çoban çeşmesi

Ferhat’ın Şirin’in aşkıyla dağları delmesi ve çoban çeşmesinin bu aşktan dolayı

akması anlatılmış. Güzel nedene bağlanmış.

               Güzel şeyler düşünelim diye

               Gök masmavi bu sabah

Gökyüzünün mavi olması güzel düşünmeye bağlanmış.

      f. Tevriye (Çok anlamlılık)

Birden fazla anlamı olan sözcüğün her iki anlamı çağrıştıracak şekilde kullanılmasıdır. Burda yakın anlamı değil de uzak olan anlamı kastetmek vardır.

    Uyarı: Tevriye iki anlamda gerçek anlamdır,kinayede ise  gerçek ve mecaz anlam bir arada olup mecaz anlamı kastetmek vardır.

       Örn: Bize Tahir efendi kelp demiş

                 İltifatı bu sözle Zahirdir

                 Maliki mezhebi benim zira

                 İtikadımca kelp tahirdir.

Tahir sözcüğünde tevriye vardır. Tahir 1. Temiz anlamına gelir. 2. Özel isimdir. Her ikisi de kastediliyor.

         Bu kadar letafet çünkü sende var

         Beyaz gerdanına bir ben gerek

Ben iki anlamda kullanılmıştır. 1. Vücuttaki leke anlamında 2. 1. Tekil anlamına da gelir.                                                                             

           Güzellerde vefa olmaz demek yanlıştır ey baki                                                                        

           Olur,vallahi billahi hemen yalvarı görsünler                                                   Yalvar 1. Para anlamında 2. Yalvarma anlamında kullanılmıştır.

 

g. İstifham (Soru sorma)

Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir anlamı pekiştirmek için cevap bekleme amacı gütmeden soru sormaya denir. Soru işareti varsa İstifham Sanatıdır.

         Örn: Bana kara diyen dilber

                  Gözlerin kara değil mi?

             Ağlarsam sesimi duyar mısınız

             Mısralarımda?

             Neden böyle düşman görünürsünüz

             Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

            Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı?

 h.Telmih (Hatırlatma) 

Söz arasında herkesçe bilinen bir olayı, durumu ya da kişiyi vb. gibi durumları hatırlatmaya denir.                                       

           Örn: Gökyüzünde İsa ile

                     Tur dağında Musa ile

                     Elindeki asa ile

                     Çağırayım mevlam seni

İlk dizede Hz. İsa’nın göğe çıkması, 2. Dizede Hz. Musa’nın Tur Dağında Ateş görmesi, 3. Dizede Hz. Musa’nın asasının yılana dönüşmesi hatırlatılmıştır.

               Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.

Bedir Savaşı hatırlatılmıştır.

               Vefasız Aslı’ya yol gösteren bu,

                Kerem’in sazına cevap veren bu

                 Kuruyan gözlere yaş gönderen bu

                  Sızmadı toprağa çoban çeşmesi.

Kerem ile Aslı hikayesini hatırlatıyor.

I.İrsali Mesel (Atasözü Söyleme)

Bir sözün içinde inandırıcılığı artırmak için Atasözü söylemeye denir.

     Örn: Balık baştan kokar  bunu bilmemek

               Seyrani gafilin ahmaklığındandır.      

              Çağır Karacaoğlan çağır

               Taş düştüğü yerde ağırdır.

 

              j.Rücu (Geri Dönüş)

Anlamı güçlendirmek için söylenen sözden geri dönüş yama denir.

   Örn: Erbab-ı teşa’ür çoğalıp şair azaldı

             Yok öyle değil, şairin ancak adı kaldı

İlk dizede şair azaldığını söylüyor ama ikinci dizeye başlarken öyle olmadığını söylüyor ama dize sonunda yine bundan bir anda vazgeçmiş gibi yaparken yine aynısını söylüyor.

 

                      k. Sehli Mümteni

Görünüşte yazılması ve söylenmesi kolay gibi görünen ama aslında zor olan yazılmak istendiğinde yazılması zor olan söz sanatıdır.

Örn: Benim varım hep sen idin 

          Canım içinde can idin

          Hem sen bana sultan idin

          Ah nideyim ömrüm senin

          Mal sahibi mülk sahibi

          Hani bunun ilk sahibi

          

l.Tekrir (Yinelemek)

Anlamı güçlendirmek için bazı kelimelerin tekrar tekrar söylenmesidir.

     Örn: Beni bende demem bende değilem

              Bir ben vardır bende benden içeri

              Akşam, yine akşam, yine  akşam

              Bir sırma kemerdir suya baksam

      

m.Tecri (Ayırma)

Kendisini kişilerden ayırma, farklı kişi gibi bahsetme, görme sanatına denir.

    Örn: bir sen ü bir ben ü bir de mutrb-i pakize-eda

(Mutrib-i Pakize eda – temiz tavırlı çalgıcı)

        İznin olursa eğer bir de nedim-i Şeyda.

 (Şeyda-tutku, aşık nedim kendini görüyor)

                     

n.Tedric (Dereceleme)

Bir düşünceyi, ya da anlatımın etkisini güçlendirmek için derece derece artırmaya ya da düşünmeye denir.

           Örn: Geçsin günleri, haftalar, aylar, mevsimler, yıllar zaman sanki bir rüzgar ve bir su gibi aksın.

Git gide artırma vardır.

                    İki asker mızrak mızrağa, kılıç kılıca, hançer hançere vuruşmaya başladılar.

        o.Leff-ü Neşr (Sıralama)

ilk dizede söylenen sözlerle alakalı kelimeleri daha sonraki dizede sıralamaya söylemeye denir.

   Örn: Sen bana en sadık bir arkadaştın

             Gönlümde ateştin gözümde yaştın

                               A                        B

              Ne diye tutuştun, ne diye taştın

                            A                         B

                  Beni kıskandırıp durmal mıydın?

İlgili kelimeler  2. Dizede sırasıyla verilmiştir.

           Baran değil, şafak değil, ebr-i seher değil

             a                    b                      c

            Gözyaşıdır, ciğer kanıdır, dud-ı ahtır.

    

          a                   b                    c

              

  ö. İktibas (Aktarma)

Sözlük anlamı ödünç almak demektir. Bir şiirde, hadis, ayet ya da bir başkasının sözünü alıp kullanma sanatıdır.

Örn: Zalimlere bir gün dedirir kudret-i mevla

          Tallahi lekad aserekellahü aleyna          

Burada Ayetten örnek alınmıştır.                 

 
Diğer söz sanatları

Mecaz Anlama Dayalı Sanatlar tıkla

Sözle İlgili Edebi Sanatlar  tıkla

Anlamla İlgili Edebi Sanatlar tıkla


Yorumlar - Yorum Yaz